Dürüstlük  ve Doğruluk

Dürüstlük ve Doğruluk

Kısa vadede kaybettirecek, uzun vadede kazandıracak davranış

17.11.2019 14676

Doğruluk ve dürüstlük...

Toplumun huzur, güven ve birlikte yaşama ortamını sağlayan bazı ortak değerler vardır. Doğruluk ve dürüstlük bunların en önemlilerindendir. "Doğrunun yardımcısı Allah'tır." "Doğru duvar yıkılmaz." sözlerinden de anlaşılacağı gibi doğruluk ve dürüstlük bir ölçü bir başka deyişle yol haritası olarak ele alınmalıdır.

Doğruluk, sağlıklı bir toplum yapısının temel taşını oluşturur. Doğruluktan yana olanların içinde ne hüzün vardır nede korku. Unutmayın ki ,"Doğruluk kişiyi iyiliğe sevk eder, yalancılık ise kötülüğe sevk eder."

Günümüzde kişilerin hava ve su gibi muhtaç olduğu şey doğruluk ve dürüstlüktür. Üstelik bu durum insanın her hareketinde bulunması gereken sürekli bir hal olmalıdır. Aksi takdirde kişinin hayatındaki olumsuz davranışları görmemesi, bedenindeki hastalık ve acıları dikkate almaması gibidir.

Özellikle toplumda söz ve mevki sahibi olanların halk tarafından yanlış anlaşılmamaları için herkesten daha fazla duyarlı ve dikkatli davranma zorunluluğu vardır. Şüphesiz ki insan tamamıyla hatadan korunmuş değildir . Dolayısıyla o, maddi ve manevi hayatını düzenlerken doğrunun yanında hata ve kusur işlemesi de olağandır.

Hayatımız iniş -çıkışlarla doludur. Bu yüzden davranışlarımızda zaman zaman tutarlı, zaman zaman tutarsızlıklar görülür. Oysaki tutarsız söz ve davranışlarımızın ortaya çıktığında insandan her söz, tutum ve davranışlarının mantıklı ve tutarlı olması beklenir. Doğru davranmak, dürüst olmak vefayı, güven duygusunu, bağlılığı, sevgi ve saygıyı beraberinde getirir ve kişiye onur kazandırır. Doğru davranmak insanın bütün davranışlarını belirleyen ve değerlendiren bir ölçüdür. Kısa vadede kaybettirecek fakat belirli bir zaman süreci sonucunda size güvenen insanların sayısının artması ile uzun vadede çok şey kazandıracak davranıştır doğruluk.

Dünyada ikiyüzlülük, kötülük, yalan ve çekişmeler olsa da, iyimser olmak için hala çok nedenimiz vardır. Dürüstlük, manevi bir yükümlülüktür. En iyi arkadaşımızdır. Yalnız kaldığımızda, kendimizi dinlediğimizde içimizi huzurla doldurur. Dürüstlüğün kendimizle barışık olmanın anahtarı olduğunu unutmayalım. Unutmayalım ki, dürüst insanın hem ruhu hem bedeni rahattır. "Akıllı, bilgin, zengin olmak zorunda değiliz ama dürüst olmak zorundayız." Doğruluk ise bir iç adalettir. Doğru olmak, bencillikten sıyrılmak, gerçek huzuru bulmaktır.

Doğru ve dürüst davranmak ve bu hali korumak çoğu zaman zordur. Çünkü çaba gerektirir, insanı yorar. Sağa sola yalpalamadan yürümek ve bunu ömür boyu yapabilmek gereklidir. Hz. Peygamber efendimiz de bir hadisinde " Tam anlamıyla başaramazsınız ya, siz yine dosdoğru olun! " diye buyurmak suretiyle doğruluğun ne kadar zor olduğunu dile getirmiş buna rağmen dürüstlükten asla vazgeçilmemesi gerektiğini de bildirmiştir.

Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakârlığın azaldığı yerlerde yalan, dolan, hile ve ahlaksızlık artar ve insanlar ikiyüzlü olurlar. Böyle bir ortamda " Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar." Çünkü doğru sözlü olan, sözünü esirgemeyen ve sakınmadan eleştiri yapan kişiyi kimse sevmez. Zira bu kişi doğru sözleriyle haksızlık üzerine bina edilmiş menfaat düzenini bozmaya çalışır ve buda çok kimseyi rahatsız eder. Kimi insanlara kusurlarını, yanlışlarını, düzensizliklerini, yolsuzluklarını ortaya çıkaran sözleri yüzlerine karşı söylemek çok acı gelir. Çünkü çoklukla bu tür insanlar ya açıklarının ortaya çıkmasını istemezler ya da doğru sandıkları hareketlerinin yanlış olduğunu kabul etmezler. Eee Atalarımız ne demiş "Doğru söz acıdır." Unutmayın " Doğruluk dost kapısıdır." Doğru olan kişiyi herkes dost bilir. Herkes ona koşar.

Toplumda; iyi insanlar kadar, kötü insanların da bulunması doğaldır. Hatta hayat yolunda kötülere iyilerden daha fazla rastlanır. Uygar bir insan olmak, en kötü bir ortamda bile doğruluk, dürüstlük ve faziletten şaşmamaktır. Toplumların yükselmesi, böyle insanların çoğalmasına bağlıdır. Neyi, nerede ve nasıl konuşacağımızı bilmeliyiz. Sorun yaratan değil, çözüm üreten olmalıyız. İnsanlarla ilişkilerimizi hep üst seviyede tutmalıyız.

Minnet altına girmemeliyiz. Çünkü minnet altına girilirse, altına girdiğimiz minnetin diyetini çok ağır ödemek zorunda kalabiliriz. HAYIR diyebilmek belki evet diyebilmekten daha zordur ama insanı kölelikten kurtarır.

Toplum olarak en büyük zaaflarımızdan biri de, akıl, mantık ve muhakemeyle davranılması gerekli yerlerde de duygularımızla hareket etmemizdir. Hayatın birçok alanında insanların hep fazlasının peşinde koşması, hırslı ve doyumsuz olması sonucunda felaketler ve sorunlarla karşılaşılmıştır. Hangi yaşta olursanız olun her zaman doğru yolun yolcusu olun, olun ki geriye bakıp pişmanlığı yaşamayın. İşinizi yaparken değişmeyin. İlkeli olun. Davranışlardaki değişkenlik, düşüncelerdeki renksizlik, başkalarına göre çizgiler ortaya çıkaranlar farkına varmadan eriyip, gitmeye mahkûmdur. Yaptığınız işlerde kusurlar olabilir. Bilmelisiniz ki; kusura mazeret arama kusuru katlamak demektir.

Hatalarınızı ve kusurlarınızı kabul edin ve asla tekrarlamayın. Herkesin iyi tarafını bulmaya çalışın, iyi iletişimler kurun, insanlara sevgi ve saygı gösterin, idare etmeyi, dinlemeyi, kazanmayı öğrenin. Unutmayın ki! " Hayat size verilmiş sınırlı bir hediyedir." Fırsatların size gülmesi için kolay pes etmeyin, vazgeçmeyin ve yılmayın. Hayata karşı farkındalığınızı sürekli arttırın, araştırma ve soru sorma merakınızı asla kaybetmeyin.

Çok çalışın, elinizdeki imkânlara göre en iyisini yapmaya çalışın. Her zaman ölçülü olun, onur ve haysiyetinizi çiğnetmeyin, ciddi, kararlı ve azimli olun. İnsanları kırdığınızda özür dilemesini bilin çünkü özür dilemek de bir erdemdir.

Unutmayın ki, Doğru konuşan, dürüst davranan insanlar verdiği sözlerin arkasında durur. Haksızlık yapmaz, yalandan, riyadan uzak durur. Başkasının arkasından konuşmaz. Ezileni ezmez, ezdirmez. Kişi, ibadetlerinde, niyetlerinde, sözlerinde, dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinde, sosyal hayatında, görev ve sorumluluklarında doğruluk ve dürüstlüğü ilke edinip hayatına uygulamalı ve çevresindeki insanlara da bunu aşılamalıdır.

DOĞRU VE DÜRÜST KALANLARA NE MUTLU.

Kaynak: https://www.cayyolu.com.tr/yazarlar/gulerkarakurumer/dogrulukvedurustluk/1697/